Şehri Deneyim Alanına Çeviren Markalar: Dünyadan Özel Açık Hava Uygulamaları

Açık hava reklamcılığı artık sadece bir görünürlük meselesi değil; markaların insanlarla temas kurduğu en yaratıcı sahnelerden biri.

Sokaklar, meydanlar, metro çıkışları… Her biri birer hikâye alanına dönüşüyor. Dünyanın dört bir yanında markalar, şehir dokusunu yalnızca bir arka plan olarak değil, fikrin kendisinin bir parçası olarak kullanıyor. 

Urban-Mag olarak bu yazıda, dünyanın farklı şehirlerinde öne çıkan yaratıcı açık hava uygulamalarına göz atıyor; şehirlerin hikâyesini yeniden yazan fikirlerden ilham alıyoruz.

TD Bank, Ogilvy Canada (Photo Credit: Martin Girard)

Şehrin Manzarasını Reklamın Parçası Yapan Fikir: TD Bank “Own a Piece of It”

Kanada merkezli TD Bank, yatırım ürünlerini tanıtmak için açık havayı zekice bir fikirle kullandı. Kampanya, bankanın sunduğu kısmi hisse alımı özelliğine dayanıyor. Yani yatırımcılara büyük markaların küçük bir parçasına sahip olma olanağı sunuyor.
Bu fikir, tam da markanın mesajını şehir ölçeğinde somutlaştırıyor.

Yeşil bir yüzey ve küçük bir kesit… Billboard’un üzerine açılan kare biçimindeki boşluk, bulunduğu noktadaki mağazaların logolarını kadraja alıyor.
Hangi markanın önündeyse, slogan hep aynı kalıyor: “Own a piece of it.”

Ogilvy Canada imzalı kampanya, yasal sınırları aşmadan yaratıcılığın nerelere ulaşabileceğini gösterirken, açık hava mecrasının şehirle kurduğu ilişkiye de yeni bir örnek ekliyor.

Polaroid, Patricia Varella

Dijital Hayata Kısa Bir Ara: Polaroid’in New York’taki Analog Çağrısı

Polaroid, New York sokaklarında dijital hayata kısa bir ara veriyor.
Markanın yeni açık hava kampanyası, analog yaşamı kutlarken, bizi ekranlardan uzaklaşıp yeniden gerçeğin içine adım atmaya davet ediyor.

Billboard’lardan sokak afişlerine kadar uzanan kampanya, şehirde yürürken karşınıza çıkan bir hatırlatma gibi: “Yapay zekâ ayak parmaklarının arasındaki kumu üretemez.”

Cihazlardan başımızı kaldırıp anın içinde olmayı yeniden hatırlatıyor.